Gündem/Ekonomi

Kurtuluşun ilk adımı 106 yaşında

Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak başlattığı Millî Mücadele, 106 yıl sonra Türkiye genelinde törenlerle kutlanıyor.

KURTULUŞ HAREKETİNİN BAŞLANGICI

Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul ediliyor. 19 Mayıs 1919'da atılan bu adım, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan Millî Mücadele sürecini başlattı. Bu tarihî gün, ilk kez Samsun'da Gazi Günü olarak kutlandı. Daha sonra 4 Mayıs 1935'te Atatürk Günü adıyla resmiyet kazandı.

GENÇLİĞE VERİLEN ÖNEM

19 Mayıs, günümüzde Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanıyor. Bayram, Atatürk'ün gençliğe verdiği önemi ve duyduğu güveni yansıtıyor. Gençlerin bu anlamlı günü, Atatürk'ün ideallerini yaşatmaları için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Amaç, geleceği şekillendirecek nesillerin bu bilinçle yetişmesi olarak kabul ediliyor.

MONDROS SONRASI ANADOLU'DA İŞGAL

30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'da işgaller başladı. İzmir Yunan, Adana Fransız, Antalya ve Konya İtalyan kuvvetlerinin kontrolüne geçti. İngilizler ise Samsun, Merzifon, Maraş ve Antep gibi bölgelere asker çıkardı. Aynı süreçte İngiliz donanması İstanbul önlerine demirledi.

MUSTAFA KEMAL'İN HAREKETE GEÇİŞİ

Mustafa Kemal, uzun yıllarını cephelerde geçirdikten sonra 3 Kasım 1918'de İstanbul'a dönerek, ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı harekete geçme kararı aldı. Samsun ve çevresinde Rum çetelerinin kargaşa çıkarması üzerine bölge işgale açık hale getirilmeye çalışıldı. İngiliz desteğiyle gerçekleşen bu olaylar İstanbul hükûmetini baskı altına aldı.

İNGİLİZ NOTASI VE BÖLGEDEKİ GERİLİM

İngilizler, Türk halkının savunma amacıyla teşkilatlanmasını tehdit olarak gördü. Bu gelişme üzerine 21 Nisan 1919'da İstanbul hükûmetine nota verildi. Notada, bölgedeki gerginliğin düşürülmesi ve Rumlara yönelik saldırıların durdurulması talep edildi. Bu baskıların ardından İstanbul hükûmeti harekete geçti.

MUSTAFA KEMAL'İN BANDIRMA VAPURU İLE YOLA ÇIKIŞI

İngilizlerin talebi üzerine bölgede asayiş sağlamakla görevlendirilen Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan ayrılarak, 19 Mayıs sabahı Samsun'a ulaştı. Mustafa Kemal ve arkadaşları Reji İskelesi’nden karaya çıktı. Rus bombardımanları sonucu zarar gören iskeleler arasında yalnızca bu iskele sağlam kalmıştı.

HAVZA’YA GEÇİŞ VE MİLLÎ BİLİNCİN OLUŞUMU

Samsun'daki varlığı İngilizleri tedirgin ettiği için Mustafa Kemal, 25 Mayıs'ta Havza'ya geçti. Burada Millî Mücadele'nin ilk somut adımlarını attı. İzmir'in işgalini protesto eden ilk miting Havza'da düzenlendi. Bu miting, halkın millî bilince yönelmesinde etkili oldu.

HAVZA’DAN AMASYA'YA UZANAN MÜCADELE

Mustafa Kemal, Havza'da 18 gün boyunca önemli çalışmalar yürüttü. Bu süre zarfında halkı bilinçlendirmeye ve teşkilatlanmaya öncülük etti. İngiliz baskısı sonucu müfettişlik görevinden alınmasının ardından sivil olarak mücadeleye devam etti. Havza'dan sonraki durağı Amasya oldu.

KURTULUŞ MEŞALESİ TÜM YURDA YAYILDI

Samsun'da yakılan kurtuluş meşalesi, kısa sürede Amasya, Erzurum ve Sivas üzerinden tüm yurda yayıldı. Millî Mücadele, geniş halk desteğiyle sürdürüldü. Bu mücadele sonunda 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu yıl Cumhuriyet'in 102'nci yılı kutlanıyor.

ATATÜRK'ÜN MÜCADELEYE YÖNELİK VİZYONU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Mustafa Kemal'in Samsun'a Türk milletinin bağımsızlığı için adım attığını ifade ederek, Atatürk'ün bu süreçte halkı ikna etmek için Samsun'da ilk adımları attığını vurguladı. Çağlayan'a göre, Mustafa Kemal halkın tepkisini ölçerek inkılapların zeminini hazırladı. Bu da Samsun'u Millî Mücadele'nin stratejik başlangıç noktası haline getirdi.

HALKIN MÜCADELEYE KATILMASI SAĞLANDI

Atatürk, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına öncülük ederek halkı sürece dahil etti. Mücadelenin halkla birlikte yürütülmesi için kapsamlı bir çalışma yürüttü. Bu yöntemle halkın desteğiyle sürdürülen mücadele, başarıya ulaşacak yapının temelini oluşturdu.

ÜRETİM VE BİLİNÇ MÜCADELENİN TEMELİDİR

Çağlayan, Millî Mücadele ruhunun üretim, bilinç ve dayanışma temelinde şekillendiğini belirterek, bağımsızlığın korunması için bu değerlerin yaşatılması gerektiğini ifade etti. Atatürk ve silah arkadaşlarına duyulan saygının, millî ruhun ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Çağlayan, Türk milletinin geleceği için çalışmanın ve üretmenin önemine dikkat çekti.