Ankara Ticaret Odası (ATO) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM), işveren ve işveren vekillerine yönelik çevrim içi iş sağlığı ve güvenliği eğitimi sunmak üzere iş birliği protokolü imzaladı.
Protokol kapsamında, 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan ATO üyesi işletmeler, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) eğitimlerini avantajlı koşullarla alabilecek. Eğitimi tamamlayan katılımcılar, e-Devlet üzerinden doğrulanabilen ATO ve ÇASGEM logolu sertifikaya sahip olacak.
İNDİRİMLİ EĞİTİM, ERİŞİLEBİLİR GÜVENLİK
ATO’da düzenlenen törende, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ile ÇASGEM Başkanı Prof. Dr. Elif Gökçearslan tarafından imzalanan protokol doğrultusunda, ATO üyeleri İSG eğitimlerine çevrim içi ortamda yüzde 20 indirimle erişebilecek.
Törende konuşan Gürsel Baran, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle birlikte, 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu bulunduğunu hatırlatarak, “İşveren ya da vekili bu hizmeti kendi bünyesinde sunabilecek. İmzalanan bu protokol, üyelerimize hem uygun maliyetli hem de zaman açısından verimli bir çözüm sunacak” dedi.
“ÜRETİM KALİTESİNE DOĞRUDAN KATKI”
İSG’nin yalnızca bir yasal yükümlülük değil, aynı zamanda iş yerlerinde güvenli bir çalışma kültürü inşa etmenin temel unsuru olduğunu vurgulayan Baran, “İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde eğitimin rolü tartışmasız. Bu iş birliği sadece üyelerimize değil, ülkemizin üretim kalitesi ve iş gücü güvenliği açısından da önemli katkılar sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
16 SAATLİK EĞİTİM, GÜVENLİ İŞ YERLERİ
ÇASGEM Başkanı Prof. Dr. Elif Gökçearslan ise, eğitimlerin kapsamlı içerikle hazırlandığını belirterek, “İster işveren, isterse yetkilendirdiği vekil tarafından alınabilen bu 16 saatlik eğitimle, temel İSG sorumlulukları anlaşılır bir şekilde aktarılıyor. Küçük önlemlerle büyük kazaların önüne geçmeyi hedefliyoruz” dedi.
İmzalanan protokol sayesinde, ATO üyeleri İSG eğitimine erişim konusunda önemli bir avantaja sahip olurken, işletmelerin güvenli ve sürdürülebilir üretim yapmasına da katkı sağlanmış olacak.