Ankara, İstanbul, Mersin, Adana, Diyarbakır, Samsun, Antalya, Gaziantep, Mardin, Batman, Hatay, Van, Şanlıfurfa, Adıyaman ve İzmir’de Filistinli kadınlar için eş zamanlı eylem düzenlendi.
Kadınların Ankara Kolej Meydanı’ndan başlayıp Sakarya Caddesi’ne son bulan eyleminde platform adına konuşan Ankara Kadın Platformu Üyesi Buse Üçer, Filistin halkının yanında oldukları için eylem düzenlediklerini belirtti.
İsrail'in dünyanın gözü önünde Gazze'ye soykırım yaptığını vurgulayan Üçer, ”Bugün Filistin için buradayız. İsrail’e tam ambargo uygulansın talebiyle 17 şehirde sokaklardayız. Filistin halkı yüz yılı aşkın süredir siyonist işgale, etnik temizliğe, yerleşimci sömürgeciliğe ve ırk ayrımcı rejime karşı onurlu direnişini sürdürüyor. İşgalci İsrail son iki yıldır tüm dünyanın gözü önünde soykırım suçu işliyor. 7 Ekim 2023’ten beri devam eden soykırım saldırıları sonucunda on binlerce Filistinli katledildi, binlercesi yaralandı, nüfusun tamamına yakını yerinden edildi, hastaneler, okullar, yaşam alanları bombalandı.” dedi.
“BİR TORBA UN ALMAK İÇİN GİDENLER KURŞUNA DİZİLİYOR”
Gazze halkının insani yardım ve tıbbi malzeme geçişinin engellendiği abluka koşullarında açlığa mahkum edildiğini vurgulayan Üçer, şunları kaydetti:
“Kıtlık ilan edilen Gazze’de yüzlerce insan açlıktan ölürken, bir torba un almak için ölüm tuzağına dönüşen dağıtım noktalarına gidenler kurşuna diziliyor. Soykırım elbette bütün bir halkı hedef alıyor ama soykırımın da işgalin de cinsiyetlendirilmiş bir boyutu olduğunu biliyoruz. İsrail'in Gazze'yi hedef alan soykırım saldırılarında katledilenlerin yüzde 70'ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Binlerce kadın ve kız çocuğu kalıcı olarak engelli hale geldi. Tacize, tecavüze, erkek şiddetine, çıplak aramaya maruz kalan Filistinli kadınların başvurabilecekleri bir mekanizma ya da sığınabilecekleri güvenli bir alan yok. Gıdaya, ilaca, hijyenik pede ve hiçbir temel ihtiyaca erişim mümkün olmadığı için birçok kadın sağlık sorunları yaşıyor. Hamile ve emziren kadınlar yetersiz beslenme nedeniyle kansızlık, gebelik zehirlenmesi, kanama ve hatta ölüm riskiyle yaşıyor. Doğumda durumu ağırlaşan kadınlar gerekli medikal destek sağlanmadığı için hayatını kaybediyor.”
“FİLİSTİN HALKININ VE FİLİSTİNLİ KADINLARIN GERÇEK BİR DAYANIŞMAYA İHTİYACI VAR”
Üçer, bölgesel savaşın, derinleşen sömürünün ve soykırımın karşısında hayatları için direnen Filistinli kadınlara destek olmaya devam edeceklerini belirterek, “Çünkü bizim için barış, bu coğrafyada eşit ve özgür bir yaşam kurabilmek demek. Kadın hareketi olarak ilk günden beri ısrarla söylediğimiz gibi bugün de Gazze’deki kadınların ölüm, açlık, taciz, tecavüz ve göçe zorlanma ile bedenlerinin savaş alanına çevrildiğini haykırıyoruz. Bu savaşı yürüten İsrail’in durdurulması için Filistin halkının ve Filistinli kadınların acil ve gerçek bir dayanışmaya ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.